Gıda Katkı Maddesi Analizleri

Gıda sektöründe, üretimin belli zamanlarda yapılabilmesi, tüketicilerin istedikleri zaman ürünleri tüketme arzuları, hazır yiyeceklere olan talebin de artması ve çabuk bozulan gıda maddelerinin raf ömürlerini uzatma ihtiyacı gibi birçok nedenden ötürü, bazı gıda saklama yöntemleri geliştirilmiş ve geliştirilmektedir. Bu yöntemlerden en çok tercih edileni; katkı maddeleri eklemektir. Günümüzde iki bine yakın çeşide sahip katkı maddelerine izin verilmektedir.
Hazır gıda sektörünün bilinçsiz büyümesiyle birlikte, besin değeri düşük ancak kalori değeri yüksek gıdaların tüketimi artmıştır. Bu durum sağlıksız beslenmenin normalleşmesine büyük katkı sağlarken, içeriğinde hayvansal kaynaklı doymamış yağ asitleri bulunduğu için, fazla tüketilmesi durumunda yüksek tansiyondan obeziteye kadar uzanan bir yelpazede insan sağlığına zarar vermeye arka planda devam etmiştir. Bu tip gıdaların hazırlanmasında eklenen koruyucu veya renklendirici katkı maddeleri de düşünülürse, tehlikenin büyüklüğü ortadadır.
Katkı maddeleri genel olarak gıda ürünlerinin uzun süre dayanmaları için, ilgili yasal düzenlemeler ile belirlenen miktarlarda kullanılmasına izin verilen kimyasal maddelerdir. Bir kısım katkı maddeleri gıdaların vitamin ve besin değerlerini yükseltmek için kullanılırken, bir kısım katkı maddeleri de gıdaların rengini, kokusunu, tadını ve görünüşünü değiştirmek için kullanılmaktadır.
Katkı maddelerini tanımlarken kullanılan E kodu, Avrupa Birliği ülkelerinde gıda katkı maddesi olarak kullanılmasında sakınca görülmeyen katkı maddelerine verilmektedir. Onay verilen bu kod, katkı maddelerinin kimyasal adı yerine kullanılmaktadır. Örneğin E211 kodlu katkı maddesi sodyum benzoattır ve alkolsüz içeceklerde, ketçaplara ve daha birçok gıda maddesine bu ürünlerin raf ömrünü iki yıla kadar uzatmak için ilave edilmektedir. İşletmeler, ihtiyaçları doğrultusunda gıda katkı maddeleri analizleri yapmaktalardır.